tc.soruvakti.com
Üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerin önünde üç seçenek yer alıyor. Mümkün değil, garanti ve mümkün. Adayların bu üç seçenekten birine göre sınavı kazanması gerekir.
Bazı adaylar için belli bölümleri kazanmak “mümkün değildir”. Ne kadar emek verirlerse versinler kesinlikle o bölümü kazanmaları mümkün gözükmüyor. Bu düşünceye sahip olanların nereye kadar zıplayabilecekleri az çok bellidir. Böyle düşünen biri “ben hayatta hukuk kazanamam” diyor. Bir işe başlamanın ilk adımı onu düşünmektir. Misal aç kaldığımızda evde isek “mutfağa gitmeliyim”, sokakta ise “lokantaya gitmeliyim” düşüncesi oluşur. Sonra buna göre hareket ederiz. Aç olduğumuzda giyim mağazasına gitmek gibi bir düşünce aklımızdan geçmez. Yani önce açlığımızı giderecek bir plan yaparız. Önce düşünür sonra hareket ederiz. Hukuk “mümkün değildir” şeklinde düşünen birinin hukuk kazanması mümkün olmaz.
Bazı adaylar için ise belli bölümleri kazanmak “garantidir”. Kişinin net sayısı, derslerdeki başarısı ve bölümün düşük puanlı olması sonucun “garanti” olması için yeterlidir. Okulun panosuna “Garanti” olan bölümleri astım. 170’e yakın bölümü kazanmak için LYS’den sadece 180 barajını aşmak yeterlidir. Hepsi dört yıllık, devlet üniversitelerinin bölümleridir. Ancak kimse bu panoya bakma gereği duymadı; çünkü “garanti” olan şeyler insana mutluluk vermez.
Bazı adaylar için ise üniversiteli olmak “mümkündür”. Bu şekilde düşünenler için hedef kesin değildir. Aynı zamanda imkansız da değildir. Şu anki başarısı sosyal hizmetler bölümünü kazanmaya yetiyor ama o hukuku “mümkün” görüyor. İşte burada başarı ortaya çıkıyor. Çünkü birey için aşılmaz gözüken dağlar aşılabilir durumdadır.
Üniversite sınavlarına hazırlanan adaylar için en doğru seçenek “mümkün”dür. “Mümkün”e inananlar daha anlamlı bir hayat yaşayabilirler.
